İnsanı çeviren duvarın arkasındaki fısıltıları dinliyor. Dışından çok, içinden konuşanlara kulak kesiliyor. Anne-baba-çocuk olma/olamama hâlinin sert, yakıcı, acıtan ve dillendirilmeyen yanını kurcalıyor. Tırnak içinde ev, aile, gerçeklik, yanılsama ve mutluluk arayışını; gölgelerine denk geldiğimiz silik ve sinik karakterleri göz önünde tutarak sorguluyor. “Hayatta, gitmek hâlinde kalmış kahramanlar da var.” diyor.