Ve titrek ellerini, çılgın ürpermelerle, ceketinin içinde gizliyordu. Ben de ansızın kendimi karışık, kavrayıcı, yaman bir korku ile titriyor buldum. Gitmeye, kurtulmaya, onu artık görmemeye, kararsız gözlerini üzerimden geçirdiğini, sonra kaçırdığını, tavanın çevresinde dolaştırdığını ve korkunç bakışını da gizlemek istiyormuş gibi onlara odanın karanlık bir köşesinde ilişecek yer aradığını görmemeye can atıyordum