Önemsizdi.
Önemsizleştirilmeliydi.
Kanıksanmalıydı.
Bazı günler sözde nasıl olduğumu merak eden samimi ahbaplarımızın karşısına zorla çıkartılırdım. Onlar da vicdanları hiç var olmamış yaratıklar olarak bana bakarlardı.
Sirk maymununa bakar gibi, arkamdan da ahlaklarıyla kol kola oturarak “vah vah, tüh tüh” ederlerdi. Kendimi toparlamış, dik duruyor olsam hem annem, hem kendini namus kelimesine hapsetmiş vicdansız varlıklar sürüsü rahatsız, hatta tedirgin olurlardı. Çünkü olmam gereken hâl buydu.
Ezilmiş, incinmiş, zavallı ve muhtaç…