Kanaatimizce, modern dönemde gerçeklestirilecek olan bir tefsir ve yorum faaliyetinde takip edilecek en saglikli yöntemlerden biri, “Kur’ân’in kullandigi terim ve kavramlari, onun metinsel bütünlügü içerisinde yorumlamak ve anlamlandirmak”tir. Bu yöntemin klasik tefsir usûlündeki karsiligi ise, “Kur’ân’in Kur’ân’la Tefsîri Metodu”dur.Iste biz de bu çalismada, söz konusu yöntem çerçevesinde Kur’ân metninde çok anlamli (zû vucûh) kelimeleri ve bir kisim edatlari inceledik. Çalismamizda yer verdigimiz kelimelerin belirlenmesinde, büyük ölçüde Mukâtil b. Süleymân’in (öl. 150/767) el-Vücûh ve’n-Nezâir’ini, Dâmegânî’nin (öl. 478/1085) Kâmûsu’l-Kur’ân veya diger adiyla Islâhu’l-Vucûh ve’n-Nezâir fi’l-Kur’âni’l-Kerîm’ini ve Ibnü’l-Cevzî’nin (öl. 597/1201) Nüzhetü’l-A‘yuni’n-Nevâzir fî ‘Ilmi’l-Vucûh ve’n-Nezâir adli eserlerini esas aldik. Elbette bu sirada incelemeye konu edindigimiz kelimelere verilen farkli anlamlar için çesitli tefsirlere de müracaat etmeyi ihmal etmedik.Kelimelerin ve kavramlarin tespitinde herhangi bir eksiklik yapmamaya çalistik. Kelimeleri incelerken yukarida belirttigimiz üç kaynagin ittifakla ele aldiklarina öncelik verdik. Ancak bu eserlerde yer almasina ragmen, kanaatimizce anlam farkliliklari çok belirgin olmayan kelimeleri çalismamiza koymadik. Bunun yerine, eserimizin bu baskisinda tespit edebildigimiz kadariyla Kur’ân’da yer alan 637 çok anlamli kelimeyi ele aldik; ayrica en sik kullanilan 25 edati da kismen inceleyerek, çok anlamlilik konusunda bir hizmet sunmaya gayret ettik.