Şeytan artık yoktu ve hayat amaçsızca akıp gidiyordu.
Aslan, Sınır'daki vahşet dolu gecenin ardından ortadan kaybolmuştu. Melissa onu hayatta tutan büyük sırdan habersiz, yaşamının tepetaklak oluşunu çaresizce izliyordu ve zaman, Sınır'da vurulduğu anda takılı kalmıştı sanki. Şeytan'a karşı kazanılan zafer dünyayı aydınlığa kavuşturmuş olabilirdi.
Oysa Melissa aylardır karanlık, dipsiz bir kuyuda yaşıyordu.
Tam da bu yüzden, büyük savaşın ardından yeniden canlanan Lunapark'a dönmeye ve etrafını saran karanlıktan kurtulmaya karar verdi. Aslan'ı bir kez daha görmek, ondan yaşadıklarının hesabını sormak zorundaydı. Asla karşılaşmak istemeyeceği koyu bir gölgenin ensesinde olduğundan habersiz, bilinmez bir geleceğe sürükleniyordu. Ve bu yolculukta meleklerin Şeytan'a, düşmanların ise dostlarına hizmet edebileceğini henüz bilmiyordu.