“Diploma = is” denklemi gitgide geçersizlesiyor. Genç issizligi ve ‘okumuslarin’ issizligi, dünyada da Türkiye’de de istisnai olmaktan çikti. Zamanimiz kapitalizminde issizligin yapisal niteligi asikâr hale gelirken, tahsilli, kalifiye çalisanlar yani “beyaz yakalilar” da güvencesizlesme sürecinin kurbani oluyor, imtiyazlarini kaybediyorlar. Insanlara atfedilen ve onlarin kendilerine atfettikleri ‘anlamin’ is durumuna göre belirlenegeldigi bir yasam dünyasinda, issizlik sadece iktisadi olmayan derin bir kriz kaynagidir.
Elinizdeki arastirma, Türkiye’de beyaz yakali issizliginin sosyal-psikolojik yanina odaklaniyor. Issizligin bir sosyal deneyim olarak nasil yasandigina ve “hissedilen issizlige” bakiyor. Üniversite mezunu issizler issizlikle nasil bas ediyor, hangi yöntemlerle is ariyorlar? Ne gibi ayrimcilik mekanizmalarina tâbi kaldiklarini düsünüyorlar? Güvencesizlesen hayatta, nelere –mesela aileye– ne kadar güvenebiliyorlar? Issizlik deneyiminden duygusal olarak nasil etkileniyorlar? Kendilerini nasil ifade ediyor/edemiyorlar? Issizlik deneyiminin orta sinif ‘degerleri’ ve ‘kimligi’ ile etkilesimi nasildir? Beyaz yakali issizler, issizlik sorununun kaynagini nerede görüyorlar? Neye, kime kiziyorlar? Issizlik, onlari ‘bir seyleri düsünmeye’, ‘bir seyler yapmaya’ sevk ediyor mu?
KPSS ‘belasi’, atamasi yapilmayan ögretmenlerin sikintilari ve mücadeleleri, ‘kullan-at’ tarzi istihdamin belli basli örneklerinden banka çalisanlarinin issizlik deneyimleri ile ilgili gözlemler de bu sorgulamaya eslik ediyor. Beyaz yakali issizleri dinleyen ve onlari konusturan bir kitap..