Yabancı bir kentteyim. Benim olmayan bir evde, yabancı bir masada yazıyorum. Aslında bana ait bir evin ya da bir masanın dünyanın hiçbir
köşesinde bulunamayacağının bilincindeyim. Bunun çoktandır bana acı vermediğinin de... Oysa hiçbir kent yeterince yabancı değil. Ağaçlar yine aynı ağaçlar, beton aynı beton. Belki, diyorum kendime, bu kez olmak istediğin yerdesin. Artık ara istasyonları sevmeyi öğrendin.
Bu kaybolmuşluk hissinin tadını çıkarmalısın.
Kimliksizliğin -ne ölçüde mümkünse bu!-
yarattığı hafifleme baş döndürücü, hem sıradan, hem olağanüstü. (...)
Aslı Erdoan