Bir yazar Kemal Ragib örneginde oldugu gibi aci çekecegini bile bile hem oglu hem de esinin elîm kaybini (intiharini) Oglumla Basbasa adli eserinde niçin ayrintisiyla kaleme alir? Bu sorunun cevaplarini bize Lacan'in psikanalizim kuramlari verir. Bu cevaplardan ilki insan, kayiplarinin hikâyesini tekrar tekrar anlatmakla bu kayiplari simgesel alana dâhil etmeye çalisir. Kayiplarini layikiyla defneder; çünkü törenle, ritüel ve yasla gömülmeyenler geri döner, travma yaratir veya semptom olusturur. Bir diger cevap ise insan için yasaklarin olmasi onun yasaklari çigneme arzusuna sahip oldugu, böylesine bir arzuyu tasidigi anlamina gelir. Iste bu nedenledir ki Lacan'a göre insanoglu bir yasagi çignedigi zaman kendini suçlu hissetmez. O yasagi çigneme arzusunu tasidigi için zaten hep suçludur. Kendini hep suçlu hissedecektir. Bu nedenle Kemal Ragib, Oglumla Basbasa adli eserinde bahsi geçen elim olaylarda kendinin suçlu olmadigini açikça ortaya koymustur. Fakat Kemal Ragib'a eseri yazdiran Lacan'in isaret ettigi bilinçdisina bastirilmis kökensel suçluluk hissini asma çabasinin arzusudur. Bu noktada Kemal Ragib Enson'un Bir Izdivacin Hikâyesi ve Kapali Kutu adli romanlarini Latin harflerine aktarmaya niyetlenmemizin en önemli nedeni yazarin Oglumla Basbasa adli eserinde oldugu gibi diger eserlerinde de psisik çözümlemeler yapmaya çalismasi, bilinçdisi arzularini sergileyen metinler ortaya koymasidir.