Birinci Dünya Savasi'nda Osmanli Ordusu'nda görev yapan Ermeni asker ve subaylar, son zamanlarin hararetli tartisma konularindan biri. Vatandasi olduklari ülkedeki tüm tarihleri ihanet-sadakat sarkacina indirgenmek istenen Ermeni halkinin gerçek hikâyesini anlatacak kitaplarsa son derece ender yayimlaniyor. Antep dogumlu bir doktor olan Avedis Cebeciyan'in, Çanakkale ve Dogu cephelerinde subay olarak yasadiklarini günü gününe kaydettigi günlügü, tüm polemiklerin ötesinde, bir Osmanli Ermenisinin dünyasini bugünlere tasimasiyla, tüm bu tartismalara essiz bir katki sunuyor. Çanakkale Savasi'nin en siddetli günlerinde cephede bir tabip subay olarak görev yapan ve gözlemlerini Ermeni harfleriyle Türkçe olarak ve sicagi sicagina kaleme alan Cebeciyan, kimi zaman büyük ölüm tehlikesi altinda olmasina ragmen yüzlerce Osmanli askerine sifa verdi. Yüzbasi Cebeciyan, bir yandan da, 1915'te uygulamaya konan tehcir ve katliam politikalari çerçevesinde Antep'ten sürülen ailesinin akibetini merak ediyor, onlarin hangi kosullar altinda oldugunu ögrenmeye çalisiyordu. Zaman geçtikçe, cephe gerisindeki sevdiklerinden son derece kaygi verici haberler almaya baslayan genç subay, bu agir ruh hali içinde, yine de görevlerini aksatmamaya, vatanina hizmet etmeye çalisiyordu. Çanakkale Savasi'nin Osmanli Devleti adina zaferle sonuçlanmasinin ardindan bu kez de Dogu cephesine tayin edilen Avedis Cebeciyan, burada da, hem savasa, hem Anadolu'nun harap haline, hem de dönemin siyasi gelismelerine dair önemli bilgileri kaydederek, 100 yil önce yasananlarin günümüze ulasmasina aracilik edecegi zaman ötesi bir role soyunuyordu. Aras Yayincilik, Bir Ermeni Subayin Çanakkale ve Dogu Cephesi Günlügü'nü, konunun önde gelen uzmanlarindan Prof. Ayhan Aktar'in yazdigi sunus yazisinin yani sira, döneme ait çok sayida fotograf ve çesitli açiklayici notlarla sunuyor okurun dikkatine.(Tanitim Bülteninden)