Beyaz Geceler, kendisine gerçek dünyada asla yer bulamayan bir adamın yalnızlığının, asla karşılığı olmayan bir mutluluğun hikâyesi… Dostoyevski bu eserinde, kendisine sunulan yaşamdan yalnızca gerçek bir sevgi dileyen ve bu uğurda her şeyini feda etmeye hazır hayalperest bir kahraman yaratır. Aradığı gerçek sevgiyi yine kendi hayal dünyasında bulan bu hayalperest kahramanın Nastenka’ya olan aşkı sayesinde St. Petersburg’un beyaz geceleri daha da aydınlanır. Bencillikten uzak, güven dolu… Tıpkı beyaz geceler kadar saf ve temiz bir aşk. Beyaz Geceler’de Dostoyevski, hep arzuladığı sevgiye kavuşunca gerçek hayatın tüm eksik yanlarını tamamlayan hayalperest bir adamın iç dünyasını okuyucuya sunar. Derin bir yalnızlık içinde, ancak yine de umut dolu bir dünyanın kapılarını aralar.
Ünlü eleştirmen Apollo Grigoryev’e göre Beyaz Geceler, hayalperest bir kahramanın gerçek sevgi arayışının ve parlak bir gelecek umudunun en lirik anlatımıdır.