Yirminci yüzyilin en önemli savaslarindan bazilarini ele aldigi eserleriyle begeni toplayan Antony Beevor, günümüzün en iyi bilinen ve saygin askeri tarihçilerden biridir. Eski Sovyet dosyalarindan yeni elde edilen belgelerin yani sira Alman, Amerikan, Ingiliz, Fransiz ve Isveç arsivlerinden de yararlanan Beevor, 'Berlin'in Düsüsü' 1945'te Üçüncü Reich'in can çekistigi bir dönemde sikisip kalan milyonlarca insanin farkli deneyimlerini yeniden insa eder. Intikamci Kizil Ordu ile kusatilmis Nazi güçlerinin son kez çarpistigi 1945 Ocak'inda yasanan sarsici olaylarin sokak düzeyinde ve sürükleyici bir portresini sunar. Vahset ve kusatma altindaki bir sehrin umutsuzlugunu bütün sahiciligiyle ortaya koyarken, az rastlanan olaganüstü insanlik ve kahramanlik anlarini da sergilemeyi ihmal etmez. Antony Beevor, Stalingrad kitabinin ardindan Berlin'in Düsüsü 1945'te de ayni soruyu bir kez daha sormamiza neden oluyor. Savasta "kazanan" taraf var mi gerçekten?"Modern tarihyaziminda bir basyapit" -Michael Burleigh, Guardian-"Beevor, Stalingrad'da bize Hitler'in güçleriyle Ruslarin çarpistigi önemli ve korkumç savasin sürükleyici bir anlatimini sunmustu. Berlin'in Düsüsü 1945'te de ayni basariyla bu teknigi kullaniyor. Bir askerin savasin gerçeklerine yönelik anlayisiyla, bir romancinin sembolik ve duygusal ayrintilara bakisi birlesiyor. Beevor dehset verici bir resim çiziyor…" -Orlando Figes, Sunday Times-"Beevor'in tarzi, gerçekler dogrultusundaki incelikli anlatinin ve titizligin ustaca karisimina katkida bulunuyor. Her iki kategoride de sanatinin dorugundaki bir yazara sahit oluyoruz." -Thomas Kielinger, Die Welt- (Tanitim Bülteninden)