Dört Kapi Kirk Makam, 'aska âsik olan âsigin' ask yolunu anlatir: 'Ask yolu', bir 'egitim yolu'dur ve Aleviler-Bektasiler bu egitim yolunun 'yolculari'dir. 'Ask', iste bu yolculukta yolcularca 'yutulan' zamanin 'çocugudur'. Bu baglamda Alevilik-Bektasilik, din degil bir 'ask'tir: O zaman soralim ask nedir, diye. Ask, Aleviligin-Bektasiligin 'anayasasi' olarak algilayabilecegimiz 'varolus çevrimi'nin gerçeklesme, bu çevrimi 'bilgiye dönüstüren' Dört Kapi Kirk Makam egittim programinin gerçeklestirilme 'nedeni'dir: Nedenler 'gizlenmeyi sever'; ask her seyin varliga gelme ya da bir seyi 'nesnellestirme' nedeni olduguna göre o da gizlenmeyi sever, yani 'sir'dir. Askin hallerini deneyim konusu yaptigimizda “hazir” olarak verilenin ya da “belletilenin” disinda kesinlikle “kendimize rastlayacagiz”. Önce “yabanci” gelecegiz, kendimiz kendimize. Biliyorsunuz hakikat, “hayretten” ibarettir; hayret kendini hissettirecek, tipki bir kedi gördügünde 'miyav miyav' diye haykiran bir çocuk gibi 'bagirmak' gelecek içimizden; yasini-basini almis insanlariz, dogal olarak utanacagiz. 'Demek ki' diyecegiz, 'ya çocuk olacagiz ya da çocuktaki coskuyu yaratacak denli âsik' Âsik olmak 'bilinci yoklamak' anlamina gelir: Bilinci yoklamayan âsiklik 'kolay'i anlatir. Biz biliyoruz ki 'kolay güzel degildir'; her zaman 'zor güzeldir' demek de dogru olmayabilir; 'güzel' ayrimina varamadigimiz herhangi bir yerde ya da yani basimizdadir, sakindigimiz yerdedir, suçladigimiz mekândadir, günahkâr kabul ettigimiz seyin içindedir. Öyleyse: Her insanin yasami 'somut' olarak algilanmali ve her insanin yasamindan 'ask devsirilmelidir'. Demek ki insan 'âsik olmak için yasar' ya da 'yasamak için âsik olur'. Insan kendisinin ve doganin 'dâhisi olmak' istiyorsa 'âsik olmak' durumundadir. Kisi kendisinin 'dâhisi' olursa kendi 'denetiminin', doganin 'dâhisi' olursa doganin 'denetiminin' disina çikar. Bu 'tehlikeli bir serüvendir'; ama böylesi bir serüvenin kahramani olmak isteriz. Dört Kapi Kirk Makam sürecinde ask, 'bilme'yle elde edilen bir egilimdir ve kisiyi asagidan, daha cahil durumdan yukariya, daha bilgili duruma yükselten 'içsel egilim'dir. Böylesi bir tasarimda ask, bir 'insanlasma ortami'dir; orada insan kendini bulur, kesfeder. Baskasina -bu baskasi Tanri’dir- ulasmanin yollarini arar bulur. Ask, insan olabilmek için gerçek bir 'kaçinilmazliktir'; kendini ve dünyayi yeniden kurmaya çalisan insan için zorunlu bir etkinliktir. Ruh ve beden bütünlügünden daha genis ve çerçeveli olarak algilanan tanrisal bütünlüge ulasmaktir. Ask, gerçek bireyden 'dünyaya açildigimiz' yerdir: Bu anlamda 'esiktir'.