Babam Sinan, annem Selma Hatun’dur. Hem babam hem de annem, soylu ve varlıklı ailelere mensuptular. Soyluluğun ve varlıklı olmanın, genel geçer üstünlük
kriteri sayıldığı demlerde, böyle bir aileye mensup olmanın avantajlarıyla yaşamımı sürdürüyordum. Dedem Übülle kadısı, babam ise Kisra’nın Übülle Valisi idi. Baskından esir alındım. Ve benim köle pazarlarındaki hikayem de böyle başladı. Önce kölelik kemendini boynumdan çıkardım. Kaçıp kurtulmuş, özgür bir birey olarak yaşamaya başlamıştım. Kölelikten özgürlüğe özgürlükten imana gidecek hakikat arayışım Irak'tan Malatya'ya buradan Eskişehir'e Eskişehir'den Mekke'ye ve Mekke’de Muhammed(a.s)’ı tanıyıp getirdiği değerlere teslim olmakla devam etti…