Kadın aşk doğuruyor ve sen onun için isim seçiyorsun.
O acı çekiyor ve sen kız çocuğu olmasından endişe ediyorsun.
O uykusuzluk çekiyor ve sen cennet hurilerinin ru¨yasını göru¨yorsun.
O anne oluyor ve her yerde şunu soruyorlar;
Babanın adı ne?
Kadın insani bir u¨lku¨ye kavuştuğunda ve bedeni dışında daha kutsal, daha değerli ve daha yu¨ce manevi ve insani u¨lku¨, bilinç, sorumluluk, ilim ve değerlere sahip olunca; bunlar onun var olduğunu ispat ederler. Dolayısıyla artık onu tesettu¨re zorlamaya, onu baskı altında tutmaya, ona ku¨fretmeye, her zaman cehennem, cennet, melek, azap vs. ile kokutmana gerek kalmaz. Aksine onun kendisi, artık tabii bir şekilde (onun fıtri ve psikolojik tepkisi budur) böyle bir şeyi şanına yakıştırmaz.
Zira bedenden daha u¨stu¨n olan fikir gu¨zelliği kazanmıştır.
Du¨şu¨nce gu¨zelliğine sahip olan bir kimse, daha bedenin gu¨zelliğini açığa çıkarır mı?
Aşk, tat aramaktır. Oysa sevgi, sığınak aramaktır. Aşk,aç bir du¨şku¨nu¨n yemek yiyişidir. Oysa sevgi, ‘yabancı bir u¨lkede dildaş bulmak’tır.