Kelimelerin kirlendigi ve bozuldugu, hayallerin çalindigi bir dünyaya yaziyor, Hüseyin Özbay. Hem de yitenlerin yerine çoktan, “alkislar“in ve “bosverler“in tercih edildigini bile bile yapiyor, bunu. Zihinleri dil/düsünce, elleri yazmak kokusuyla örselenenlerin çogunlukta oldugu bir iklimde, o yilmadan yazinin yalnizligini paylasiyor. Kimi zaman, bu ülkenin gören gözleri Cemil Meriç’in cümlelerinin düsünce katmanlarina, kimi zaman da Ahmet Hasim’in “melali anlayan“ misralarina sokuluyor yazar.
Sizi “kendi yollarina“ davet edenlere degil; herkesi, kendi penceresine çagiriyor yazar. Sonunda aldanmislar olsa da...
-Mustafa Kurt-