Bu kitapta, çocuklarinin kendi aralarinda Albayim dedikleri, Emekli Albay Yurdanur Yilmaztürk'ün evinin basildigi 7 Kasim 2007'den bir gün önce baslamak suretiyle bes gün içinde sona eren bir hikâye anlatiliyor. Söz konusu hikâyeyi Albay'in büyük oglu Kemal'in gözünden ve kurgularindan izleriz. Kemal solcudur; bastirilmis ve sorunlu bir kisiligi vardir. Küçük oglan Mustafa ise girisimci ve bitirim bir karakterdir. Albayim ilk evliligini Fikriye Hanim'la, ikinci evliligini ise Latife Hanim'la yapmistir. Roman, gerek kisilerin yönelisi ve olay örgüsü gerekse farkli kurgusuyla okurun kulagina, "anlatilanlari düz anlamiyla algilama" demek ister gibidir: 'Mesele' denen seyin insani hasta edebildigi gibi yaratici da kilabilecegini ögrendim. Insan kafasinda tasidigi bir meseleyle, eninde sonunda günlük yasamin bir yerinde karsilasiyordu. Karsilasanlar yaratici, karsilasamayanlar sorunlu ve hasta oluyordu. Karakter Yasatma Lokali'ndeki çok kisa bir süre önce gerçeklesen ve 'meselesi olan biri' oldugumu anladigim bu karsilasma anini, bu yüzden ayrintili bir biçimde yazmaya çalistim. Estetik ve politika dengeli bir sekilde bir araya gelmistir eserde. Romanin kurgusundaki fantastik ögelere ragmen gerçekçi; yakin dönem tarihe tereddütsüz bir biçimde yaklastigi için de cesur bir anlatiya sahip...(Tanitim Bülteninden)