O korkusuz, kararlı ve cesur bir askerdi. Ailesi ordu, evi kışlasıydı. Askerler onun evlatlarıydı. Güney Doğuda dize getirmediği; eşkıya, kaçakçı, katil yoktu. Güçlüydü, yüreğinde ay yıldız vardı.
Hep yalnızdı. Zamanı dağlarda arazide geçerdi. Yastığı yassı taşlar, yorganı paltosu, çatısı yıldızlı gökyüzüydü. O yalnız bir kurttu.
Fakat bir gün!... Evet bir gün her şey değişmişti…
İhanet;
Arkadan sırtınıza saplanmış bir hançerdir.
Arkaya dönüp baktığınızda, kim olduğunu görünce; yüreğinize saplanan acı, hançer yarasından daha derindir.
Aşık Veysel söylemiş;
‘’ Cahil olan gülde olsa koklama’’
Ahmet Ali Özer Salmanoğlu