Su anda, siz bu kitabin arka yüzünü okurken ben bilgisayarinizin içindekileri tek tek inceliyorum.Evet, sizin bilgisayarinizdakileri.Sizi.Kitabi elinde tutan kisiyi.E-postalarinizi okuyor, dijital ortamdaki resimlerinize ve internetten yüklediginiz görüntülere bakiyor, en gizli belgelerinizi açiyor ve bir güzel okuyor ya da içerigine bagli olarak gülmekten yerlere yatiyorum.Bana inanmadiginizi biliyorum ve öyle olmasini da yeglerim; ama bunu bir düsünün.Artik her sey internette var ve internetteki hiçbir sey ulasilmaz degildir. Genç bilgisayar korsani Sam Wilson dünyanin en büyük sirketlerinden biri olan Telecomerica'nin bilgisayarina girer. Üç gün boyunca ülkenin internet agini çökerten Wilson'in hayati hizla degismeye baslar. Beyaz Saray'in internet agina girmeden önce yakalanir ve yetkililer, ona korsanlari durdurmasi için bir is teklifinde bulunur. Böylece, Wilson terörist korsanlara karsi çalismaya baslar.Her seyin gittikçe kötülestigi yakin gelecekte, bilgisayar klavyelerinin yerini nöro-kulakliklar almistir. Ancak bu yeni teknoloji, bilgisayarlari türlü saldirilar karsisinda savunmasiz birakiyor olabilir mi? Bilgisayariniz zihninize bagli ise siz de bu tehlikelerden payinizi alir misiniz? Böyle bir saldiri nasil durdurulur? Tek çözüm yolu bilincin devre disi birakilmasi olabilir mi?