Türkçülük hareketi içinde yer alan Aka Gündüz siir, tiyatro, hikaye türlerini de denemis olmakla birlikte, geçimini kalemiyle temin ettigi için zamanla popüler romanlara agirlik vermistir. Onun kitaplarini yazdigi tarihler Osmanli Devleti'nin yikilisi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunu içine alir. Savaslarin cephede ve cephe gerisinde yarattigi sarsintilarin magdurlari arasinda kadinlarin tuttugu yer, yazarin pek çok eserinde vurgulanmistir. Dönemin baska yazarlarininda isledikleri bu konuya Aka Gündüz, sadece bakip teshirle yetinmez, sosyal dertlerin bütün toplum fertlerinin katilimiyla çözülmesi teklifini de getirir. Sonraki nesillere kalabilecek kadar iyi islenmemis de olsa, sosyal arastirmalarin yetersiz kaldigi o günler için Aka Gündüz, adeta romanlarinda sosyal taramalar yapmis ve belge niteliginde eserler birakmistir.