Annesi Nafia Hanım göçmeyi kabul etmeyince Selanik’ten yola çıkıp tek başına İstanbul’a gelen Ahmet, başarı, zenginlik ve güç; hepsine zamanla sahip olmayı başarmıştı. Ancak mutlu bir yuva, gülen çocuklar onun için her şeyden daha kıymetliydi. Anne ve babası öyle destansı bir aşk yaşamışlardı ki farklı dinlerden olmalarına rağmen ölümü bile göze almış ve evlenmişlerdi. Ahmet için aşk karşılıksız sevgi ve dayanışma demekti. Fakat kader ona farklı kadınlarla bir yol çizecek, kimsesizliğinden kurtulmak için verdiği mücadelede büyük sınavlardan geçecekti!