Canım kâri, ben yazmaktan vazgeçmeyeceğim; yazmak benden vazgeçmedikçe.
Yazacağım ve güzelleşecek her şey. Çünkü dedim sana; yazmak hayalden bir dünya kurmak gibi ve bazı şeylerin de hayalleri kendilerinden daha güzel.
…
Bu kez sana, bütün bu derdime bir dert daha katıp birini anlattım. Hatta şöyle bir cümle kurdum kitabın içinde;
“Kitaplar bazen birilerini hatırlatmak için değil başka birilerini unutturmak için yazılır ama biz bilmiyoruz diye onlar yok mânâsına gelmez ki.”
İşte bu sefer öyle birini anlattım sana; Ahî Evran’ı. Elbette ismini duydun ve biliyorsun. Ama o kadar. Aslında kimdi? Neden önemliydi ve neden unutturuldu? Pek çoğuna cevap verebilirim belki ama hepsine değil. Zira dedim ya “söylemediklerim de var.”
…
Zamanı aşacak bir hikâyem var sana anlatacağım. Bugünü, dünü ve maziyi bir arada bulacağın bir hikâye...