Açikoturumlar Çagi, roman ve öykülerinde toplumsal olani yetkinlikle isleyen usta yazar Erendiz Atasü'nün en önemli alismalarindan biri...Atasü, bu romaniyla tüm kavramlarin, degerlerin yozlastigi bir cografyada "insan kalabilmenin" zorlugunu tartisarak okurlarini Türkiye'de '80 sonrasi yasanan degisimin ve iletisimsizligin "farkinda olmaya" çagiriyor.Eczacilardan olusan bir çevrede geçen Açikoturumlar Çagi, kadin-erkek iliskilerinden liberal ekonomiye, Güneydogu sorunundan çarpik kentlesmeye Türkiye'nin süregelen sorunlarini ele alirken, "çözüm"ün nasil acil bir ihtiyaç oldugunu, bu gerçegin bunca yilda hiç degismedigini gösteriyor hepimize. “Meral, varoluslarin sonsuz cografyasiyla ilk karsilastiginda, küçük dilini yutacakti. Ögrenciliginden hatirladigi kenar mahalleler neredeydi? Fabrika isçilerinin yasadigi sokaklar, seyyar saticilarin, zanaatkârlarin mekânlari…Devrimci gençlere çay sunan eller, onlari gülümseyerek dinleyen dost yüzler… Hepsi mi toprak olmustu… Yirminci yüzyilin sonu Türkiye’si karsisinda duruyordu!