Tarih boyunca, kit kaynaklar üzerinde hâkimiyet kurma mücadelesi içinde olan insanoglu, dünyayi kendi arzulari ve çikarlari dogrultusunda yeniden düzenlemeye çalisirken, farkinda olmadan kendi zihinsel dünyasini da biçimlendirmistir. Çalismanin ve kazanmanin bir erdem olarak görüldügü zamandan itibaren, Bati aklin yol göstericiliginde, bilimsel ve teknolojik alanlarda ilerlemeler kaydetmis; saglanan yapisal ve zihinsel dönüsüm neticesinde, rasyonel insan tipini gün yüzüne çikarmistir.Türk toplumu ise Bati’nin yasamis oldugu bu dönüsüm sürecine uzun süre seyirci kalmis; bir seylerin yapilmasi gerektiginin farkina vardiginda ise Bati’yi belirli ölçülerde “taklit” etmeye çalismistir.Iktisadi yapinin, sirf maddi unsurlardan mütesekkil bir yapi olmadigi; bütün o kasvetli unsurlarin altinda insan eyleminin bulundugu, bugün pek çok kesim tarafindan dile getirilmektedir. Öyleyse günümüz Türkiye’sinin ekonomik yapisini irdelemek için, sadece makro anlamda iktisadi yapinin maddi unsurlarina degil, ayni zamanda mikro ölçekte insan eylemlerine ve o eylemleri yönlendiren zihniyete bakmak gerekmektedir.Bu çalisma, böyle bir bakis açisindan hareketle, iktisadi zihniyet dünyasini ele almaya çalisan bir çabanin ürünüdür.