Çoğu zaman pek düşünmeden hayatın akışını sürdürürüz. Öyle fazla düşünmeye gerek de yoktur aslında, otomatik tepki vermeyi sağlayan bilgi ve deneyim dağarcığımız iş görür. Ama bu kitaptaki sorular, merak uyandırıcı, garip, saçma, hatta kimi zaman basbayağı asap bozucu görünürler, yine de hepsinin ortak yanı sizi düşünmeye yöneltmeleridir:
• Uzay gemisinde niçin mum yakılamaz?
• Mutluluğun anlamı nedir?
• Bir kâğıdı kaç defa katlarsam Ay'a ulaşırım?
• Feminizm öldü mü?
• Dünyayı bir uçtan öbür uca deldikten sonra bu delikten aşağıya atlarsan ne olur?
• Sence Başkan Mao bugünkü Çin’i görseydi gurur duyar mıydı?
• Bir inekte dünyadaki suyun kaçta kaçı bulunur?
Bu sorulara cevap vermek zeki olmayı gerektirir; şaşırtıcı, eğlendirici, ufuk acıcı, sinsi, muzip, derin, parlak bir zekâ. Bu ne bilgiyle ne de eğitimle ilgilidir. Her türlü ilginç yolla düşüncelerinizi eğip bükmeyle ilgilidir. Unutmayın, gerçek akıllılığın önünde kendini beğenmişlikten daha büyük bir engel yoktur.