“Akşam olunca güneş batıyor. Evler, sokaklar, her yer kapkaranlık oluyor. Biz, karanlıkları elektrikle aydınlatıyoruz. Makinalarımızı, elektrikle çalıştırıyoruz. Şimdiii… Soruyorum size. Kabloların içinden geçen elektriği görebiliyor muyuz? Ben cevap vereyim. Hayır, göremiyoruz. Pekiii… Şimdi bir düşünün bakalım! Elektriği göremiyoruz diye, elektriğin varlığını inkâr ediyor muyuz?”
“Aklımız sonrasın daa… Süzgecinden geçirdiği bu bilgileri alır. Veee… İnanması için hoop… Doğru kalbe gönderir. Çünkü aklın görevi bitmiştir. Artık sıra kalptedir. Eğer kalp inanırsa bilesin ki işlem tamamdır. Eğer inanmazsa? İşte o zaman!.. Akıl da boşadır. Vicdan da boşadır. Bildiklerinde faydasızdır.”
“Dedeciğim! Bu macerada kazandığımız güzel bilgiler dünyalara değer.” dedi, Ahmet sonra da bir öğretmen edasıyla öğrendiklerini birer birer saymaya başladı…
Salih Dede ve küçük afacanlar Ayşe ile Ahmet’in uçan halı ile yapmış oldukları macera dolu yolculuklar sonucunda öğrendiklerini siz de merak etmiyor musunuz? Gelin bilgilerle dolu ve birçok sürprizi içinde barındıran bu macerayı küçük afacanlar ile tamamlayalım. Ne dersiniz, gizemlerle dolu bir serüven için hazır mısınız?