Tren yavaş yavaş hareket etmeye başlayınca irkildi, camı sildi doğduğu yere son kez bakabilmek için. Gökyüzünün rengi gitgide değişiyordu. Birden ruhunun derinliklerindeki huzursuzluk arttı. Sanki trende yalnız o vardı, herkes tren istasyonunda kalmıştı. Dışarıda hava oldukça soğuktu, ama içerisi epeyce sıcak olmuştu. Sıcaktan içi geçmişti ki trenin düdük sesiyle uyandı. Tren yeni bir istasyonda durmuştu.
Bu kitap genç insanın yolculuk hikâyelerini sizlere taşıyor. Nereye gitmişler, nasıl gitmişler ve hangi duygularla gitmişler? Siz yola çıkmış olsaydınız, nereye kadar giderdiniz?