Öyle bir okul düşünün ki matematik, Türkçe, fen gibi bildiğimiz derslerle beraber hayatla ilgili ne varsa öğretiyor. Sabahları spor faaliyeti olarak halk oyunları çalışması yaptırıyor; her çocuk bir müzik aleti çalmayı öğreniyor; ev işleri ve tarımla ilgili çok önemli uygulamalar hayata geçiriliyor. Bu okulları biliyoruz, her zaman yeni olan, yeri doldurulamayan Köy Enstitüleri...
Kemal ailesinden ayrılıp bu “yeni okul”a geldiğinde gördükleri karşısında çok şaşırmıştı. Ama sıcacık bir yuva gibi gelen okuluna kısa sürede alışmıştı. Artık yeni ailesi, her biri ülkenin biricik öğretmenleri olacak pırıl pırıl genç öğrenciler ve değeri unutulmaz öğretmenlerdi.