Kur’an-ı Kerîm’in manasının anlaşılmasına yönelik olarak tarih boyu yürütülen tefsir faaliyetleri sonucunda yüzlerce tefsir telif edilmiş, ancak bunlardan pek azı neşir yoluyla umumun istifadesine sunulma şansı bulabilmiştir. Bir bölümü günümüze ulaşamadan çeşitli sebeplerden dolayı zaman içinde yok olup sadece izleri kalırken, önemli bir bölümü de yazma hâlinde kütüphane raflarında kendilerine araştırmacı elleri hasretle beklemektedir.
Yazma eserler açısından dünyanın sayılı kütüphanelerinden olan başta Süleymaniye Kütüphanesi ve bağlı kütüphanelerde yazma eserler arasında, nicelik ve nitelikleri pek bilinmeyen birçok Arapça yazma tefsirler bulunmaktadır. Sözü edilen bu tefsirlerin bir kısmı, yapılan tezler ve araştırmalar sayesinde tanınma fırsatı bulurken, birçoğu bu fırsattan mahrum kalıp, unutulmaya terk edilmiş durumdadır.
Biz bu çalışmamızda İstanbul kütüphanelerinde bulunan (üzerinde çalışma yapılmış olsa da, birkaçı dışında henüz basılmamış) Arapça yazma tefsirleri metot ve kaynakları açısından incelemeye çalıştık. Bu amaçla özel ve genel kataloglar tarandı. Tespit edilen eserler incelenerek isim ve müellifleri netleştirildi. Her müellif ve eseri tek tek tanıtıldı. Tanıtım, müellifin kısaca hayatı ve eserleri, tefsirin adı, metodu ve kaynakları, şeklinde gerçekleştirildi. Bu arada yanlış isnad sonucu başka müelliflere atfedilen tefsirlerin gerçek müelliflerinin tespitine çalışılarak, bu alanda yaşanan önemli bir problemin çözülmesine katkıda bulunuldu.
Çalışmamızda ele aldığımız yazmalar; müellifleri bilinen, müelliflerinden başkalarına isnad edilen ve müellifleri bilinmeyen tefsirler olmak üzere üç ayrı başlık altında toplandı. Böylece sözü edilen yazma tefsirler ışığında kısmî bir tefsir tarihi oluşturulmaya çalışıldı.
Damla Yayınevi böyle orjinal ilmî bir eseri yayınlamaktan iftihar eder.