Bu denemede, kendi ilgi ve uğraş alanımda edinebildiğim deneyimin, kendi tanıklık ve gözlemlerimin özel bir ağırlığı olacaktır. Hareket noktamı bu deneyim, tanıklık ve gözlemler oluşturuyor. Ama, bir yanıt bulmaya uğraştığım meselenin sistemsel bir bütünün parçası olduğu ve binlerce yıllık bir toplumsal geçmişe dayandığının her zaman farkında oldum. Çünkü, “Niçin yeterince yenilikçi ve yaratıcı olamadık” derken, hakkında bir hükme vararak bunun niçin böyle olduğunu sorguladığımız, toplumumuzun kendisidir; içinde yaşadığımız toplumdur. Hangi toplumu ya da toplumsal meseleyi o toplumun tarihsel geçmişinden ve içinde bulunduğu iktisadi-siyasi sistem gerçeğinden soyutlayarak ele alabiliriz ki... Bu mümkün değil. Hele de mesele, toplumun doğrudan bilimde, teknolojide, başta sanayi olmak üzere üretimde gelebildiği düzeyle ilgiliyse...
Aykut Göker