“Oğlumun mahallede oynadığı, birlikte koştuğu çocuklara rastlıyorum bazen. (…) Berkin’i de böyle hayal etmek istiyorum, edemiyorum
Bu¨yu¨du¨ğu¨nde yu¨zu¨nu¨n alacağı şekli gözu¨mde canlandıramıyorum Hayalimde bile bu¨yu¨mu¨yor. Çocuk olarak kaldı o. (…) Oğlum
öldu¨ru¨lmeseydi, bugu¨n nasıl bir hayatımız olurdu merak ediyorum ve bunu hiç bilemeyeceğim. Geleceği kaybettim.”
Gökçer Tahincioğlu’nun derlediği Yaralı Hafıza, yakın tarihteki katliamların, cinayetlerin, kayıpların hafızadaki izini su¨ru¨yor. O hafızanın, adalet talebinin
bir kaynağı olması gerektiğini gösteriyor bize.