Yirminci yüzyılın ortalarında etkinlik kazanan yapısalcılık, gerçeği birbi-rine bağımlı bir parça-bütün ilişkisi içinde anlama ilkesinden yola çıkan bir öğrenme ve değerlendirme yaklaşımıdır. Bir kavram olarak kurum-laşması Prag Dilbilim Okulu’na rastlayan yapısalcı yöntem, yirminci yüz-yılın yarısında batı ülkelerinin hemen hepsinde tartışma gündemi yaratan bir akıma dönüşür.
Yapısalcı yöntem, metni şifrelenmiş bir dizge olarak kabul eder. Oyun metni çözümlemesinde, metinde somut olarak var olan göstergeler değil, işaret ettiği anlam kolayca belirlenemeyen örtük göstergeler önem taşır. Yüzeydeki görüntünün altında, derinde yatan kuralların ve yasaların oluşturduğu yapıyı arayan yöntem, yapıyı oluşturan birimlerin tek başla-rına anlam taşımadıklarını, birbirleriyle olan bağıntılardan anlam kazan-dıklarını savunur.
Anton Çehov’un Martı adlı oyunu örtük göstergelerle şifrelenmiş bir oyun metni olarak karşımıza çıkmakta, yapısalcı çözümleme yöntemi so-nucunda yazarın kullandığı tekrarların karakter çözümlemesinde örtük anlamları ortaya çıkardığı görülmektedir. Bu kitapta Anton Çehov’un Martı oyunundaki temel kurgulamanın ve oyun kişisi yönelimlerinin me-todolojik olarak saptanması amaçlanmıştır