Erich Auerbach, tartismasiz en önemli eseri olan Mimesis'i ve çok sayida önemli makalesini, Nazi Almanyasi'ndan kaçarak 11 yil kaldigi Istanbul'da yazdigi halde ülkemizde yeterince taninmiyor. Tipki Auerbach gibi uzun yillardir Istanbul'da yasayan Martin Vialon'un hazirladigi bu seçkiyle, Auerbach'in bir kismina sadece Türkçede ulasilabilen on dört yazisini ve bir kismini Istanbul'dan yazdigi birkaç mektubunu Türkiyeli okurlarin gündemine tasiyoruz. Bu yazilarda Auerbach, Montaigne, Pascal, Montesquieu, Voltaire, Vico ve Rousseau gibi düsünürlerin çalismalarini, Dante, Flaubert, Stendhal ve Proust gibi yazarlari, Mimesis'te de kapsamli bir biçimde ele aldigi gerçekçilik meselesini ve son dönemlerde çok tartisilan "dünya edebiyati" kavramini incelikli bir biçimde ele aliyor. O zamanki hayatini ve düsünsel ilgilerini yansitan mektuplarinin, özellikle de Walter Benjamin'e yazdigi ve Türkiye'nin o zamanki siyasal konumuna dair kisa ama tok gözlemler içeren mektubun özel bir ilgiyi hak ettigini düsünüyoruz.Martin Vialon da seçki için yazdigi kapsamli sunus yazisinda Auerbach'in hayatini, eserlerini ve mirasini degerlendiriyor