Mutlu ile Mesut ne buluyorlarsa doğada,
çeviriyorlardı onu bir oyuncağa
Minik tahta parçaları, dönüşüyordu hemencecik renkli bir
uçurtmaya. Okuldan yorgun argın döndüklerinde bile fırlatıp
çantalarını etrafa
Koşuyorlar paldır küldür odalarına,
sarılıveriyorlar yaptıkları icatlara.
Sözcük Parkı’nda şimdi göklere uçma zamanı
akıllara takılan hayallerle.
Var mısın eğlenmeye ve oynamaya, hikâyede saklı ikilemelerle?