İslâm siyaset düşüncesi üzerine sistemli çalışmasıyla bilinen Sıbğatullah Kaya, panoramik bir "durum raporu" çıkartıyor. Ütopyayı, siyasetnameyi ve yöneticilerin fıkhını yeniden okuyarak günümüzdeki tartışmalara katkı sunuyor. Ayrıca çağdaş İslâm düşüncesindeki devlet ve yönetim meselesinin düşünülüş biçimlerini ihmal etmeden çeyrek yüzyılı aşkın bir zamandır yaşanan tecrübeleri de mercek altına alıyor. Elbette din, devlet ve toplumu iç içe tasavvur eden İslâm'ın "devlet anlayışını" tespit etmek için sağlıklı bir tarih ve toplum yorumu yapmanın öneminin farkında olarak…
Hiç şüphesiz Üç Gelenekte Devlet, "Nasıl bir devlet?" sorusu için yeni bir cevap halkası olsun diye kaleme alınmadı. Ancak, tarihi ve toplumsal kırılmaların ne zaman ve nasıl oluştuğunu, bu kırılmaların nasıl zihinsel açılımlara yol aç-tığın çarpıcı bir biçimde gözler önüne sermekten de geri kalmıyor. Kırılmış bir zihnin günümüzdeki tasavvur gücünün hangi eşiklere kadar uzanabileceğini gösteriyor. Yazar kitabında, siyaset düşüncesini yeniden canlandırmanın yo-lunu tartışıyor. İslâm cemaat gücünün ilk gün olduğu gibi, meşruiyetin asıl temeli olduğunu ve akağını bularak, oraya kendiliğinden yerleşeceği doğal bir dinamizme sahip olduğunu ortaya koyuyor. Sıbğatullah Kaya'nın bu eseri yaşadığımız tarihsel momentte geçerli olan yönetim modeli tartışmasına dair bir dizi soru ve cevap ile katkıda bulunuyor.