Karekin Efendi Deveciyan'ın 1915’te İstanbul'da basılan Türkiye'de Balık ve Balıkçılık adlı eseri Türkiye'de balıkçılık konusunda yazılmış en önemli eserlerin başında gelir. Eser, konuyla ilgilenen herkesin takdirini kazanmış olmasının yanı sıra, son yıllarda sayıları hızla artarak yayımlanan balık ve balıkçılıkla ilgili kitapların hemen hepsinin başvuru kaynağı da olmuştur.
Türkiye 'de Balık ve Balıkçılık, alanındaki ilk çalışmadır. Yazarının konuya olan hakimiyeti, büyük tecrübesinin ürünü olarak verdiği ayrıntılı bilgiler, yaptığı hassas çizimler, bugün onu yalnızca balıkçılık alanında değil, folklorik ve tarihsel bakımlardan da benzersiz bir eser olarak değerlendirmemize neden olacak kadar önemlidir. Avrupa bilim çevrelerinde de takdirle karşılanan eser, Türkiye'deki deniz ve tatlısu balıklarıyla deniz canlılarını, av aletleriyle volileri, dalyanları, göl ve akarsularla ilgili bilgilerle avlanma tekniklerini içererek, balıkçılık konusuna ilgi duyan herkes için zengin bir kaynak oluşturur. Eserin değerini tarihçi Reşat Ekrem Koçu, ünlü eseri İstanbul Ansiklopedisi'nin dördüncü cildinde şu sözlerle teyit eder:
"Balık ve Balıkçılık milli kütüphanemizde benzerine ender rastlanan muazzam eserlerdendir kendi mevzuunda ise tek eserdir."
Bugün, Türkiye balıkları ve balıkçılığı konusunda Karekin Deveciyan'ın bu dev eseri kadar zengin ve canlı ayrıntılarla bezeli bir kitabın hala yazılamadığını iddia etmek abartılı sayılmaz. 576 sayfadan oluşan Türkiye'de Balık ve Balıkçılık'ta, tamamı Deveciyan'ın kaleminden çıkma 207 çizimin yanı sıra, 103 tablo ve İstanbul civarındaki dalyan ve voli yerlerini gösteren bir harita yer alıyor.
YAZAR HAKKINDA: 1868'de Harput'ta doğdu. Harput'taki Fransız okulunda okuduktan sonra, İstanbul'daki Lusavoriçyan Katolik okulunda öğrenim gördü. 1891'de Düyun-u Umumiye İdaresi'nde memuriyete başladı. Bursa, Bandırma, Selanik, Sivas ve Beyrut Düyun-u Umumiye bölge müdürlüklerinde memurluk, muhasebecilik, gümrük resmi başkontrolörlüğü, sandık amirliği görevlerinde bulundu. 1910'da İstanbul Balıkhanesi Merkez Müdürlüğüne, 1917'de Balık İşleri Başmüfettişliği'ne, 1922'de Balıkçılık Başkontrolörlüğü'ne atandı. 1964'te, kısa bir rahatsızlık döneminden sonra hayata veda etti.