“Türk Edebiyatinda Hû Siirleri”, tematik bir antoloji. Ifranî gelenegimizin yildizlasan sairlerinin yazdigi ve “Hû” kavramini isleyen siirlerden bir derleme. Ahmed Yesevî’den Haci Bayram-i Velî’ye, Hatayî’den Hüsâmeddin-i Ussâkî’ye, Semseddin-i Sivasî’den Sun’ullah Gaybî’ye, Hüseyin Vassâf’tan Abdülaziz Senol’a, Enis Behiç Koryürek’ten Abdurrahim Karakoç’a kadar, yüzyillari kapsayan bir zaman dilimindeki “Hû” anlayisinin panoramasini göreceksiniz bu kitapta. Ayrica, bu siirlerden bestelenmis olanlarinin notalarini da… “Hû, Türk kültür ve edebiyatinin temel kavramlarindan biri. Günlük hayatimizda, es dost arasindaki konusmalarda, komsunun komsuya seslenisinde bazen bir atasözünde, deyimde, ninnide, bilmecede, bazen de bir beyitte samimiyet ifadesi olarak “Hû” veya “yâ Hû” seklinde pek sik kullandigimiz bir kelime. Bu tek heceli kelime, hat, musiki ve siir basta olmak üzere hemen her san’at dalinda yaygin bir sekilde islenmis ve bu motif etrafinda önemli bir kültür olusmustur.Bu kelâm, bir bestekârin elinde gönül telimizi titreten ses olacaktir. Ayni söz, bir hattatin kaleminde “bu da geçer yâ Hû”, “hos gör yâ Hû, “edeb yâ Hû” seklinde resme dönüsüp duvarlara asilacaktir. “Hüve’l-Bâkî” seklinde hakkedilip mezar taslarimizi süsleyecektir. Hülasa, Türk-Islâm kültürünün ve hasseten tasavvuf siirinin mihverinde “Hû” kelâmi vardir.”
Menü
Sepete Ekle
