Kendi bilincine ve kendi fikriyatina dayanmayan, bilinçsel temeller olusturamamis, fikrî ve amelî bir hazirlik sürecinden geçmemis bir toplumsal hareket, salt ödünç fikirler ve silahlarla siyasi ve askeri bir zafer kazansa bile, bu zafer o hareketin tarihsel bir misyon yüklenmesine, bagimsizlasmasina ve özgürlesmesine elvermez. Bati uygarligi, bir çok yönden yanlislar içerisindedir ve bu nedenlerle elestirilebilir ve suçlanabilir. Ama su bir gerçek ki, bu uygarlik kendisine özgü sosyal, felsefi ve bilimsel mücadeleler sonucunda kat edilen asamalarla bugüne ulasmistir. Bagislanmayacak olan sey basarisizlik degil, aklini, kalbini ve enerjisini seferber etmeyen bu ümmetin tarihsel misyonuna uygun düsmeyen bir akamete duçar olmasidir.Çünkü Hak yaratici, Hakikat diri, Halk ise süreklidir. Bunlari anlamak anlatmak, kendilerine bahsedileni ifsa etmemde, devrimci müminlerin ask ehli ariflerin ve ilmin sonunun olmadiginin bilinciyle cehd eden alimlerin görev ve sorumlulugudur.