Batılı toplumbilimciler, hangi amaçla kuramlarını geliştirmektedir? Bu kuramların ekonomik geri kalmış ülkelere bire bir aktarılmasının bilimsel mantığı nerededir? İnsanlık tarihi boyunca toplumsal düzenlerin nitelikleri nedir? İçinde bulunduğumuz bu çağın, insanlık açısından yaşanan tüm umut kırıcı olumsuzluklarına karşın, anamalcı toplumdan daha üstün, onurlu, eşitlikçi, kendi doğasına, doğaya yabancılaşmamış, daha uygar bir toplum olanaklı mıdır? Ulusdevlet, merkez ülkelerin egemenliğinden kurtarılıp tam bağımsızlığına, egemenliğine kavuşturulabilir mi? Ulusdevlet yöneticilerinin tümüne yakını, emperyalist odakların denetimi altında olduğu savının doğruluk payı nedir? Ulusdevletin birliğini yutan kara delikler, hangileridir? Küreselleşme süreci, toplumları, insanları “ulusal”, “kültürel” kimliklerini neden yeniden tanımlamaya zorlamaktadır? Bunun altında yatan hangi nedenler vardır? 1980 sonrası küreselleşmeyle doruğa çıkan yaşam biçimi, toplumları çöküntü durumuna getirmesi ne anlama gelmektedir? Hasta toplumlar oluşturulmak, bilinçli istenmekte midir?
Gününü düzenleyemeyen toplum, geleceğini kurabilir mi? Toplumun, insanın kurtuluşu, özgürlüğü için gerekli olan nedir? Geniş halk yığınlarının bilgi, kültür düzeyi, çağdaş bilgi, ekin düzeyine çıkarılması neden özendirilmemektedir? Toplumbilimcilerin, toplumun, insanın daha özgürleşmesine nasıl katkıda bulunabileceği, toplumu bir adım daha ileriye götüreceği biçimde çözümlemeleri olanaklı mıdır? Zıtların çatışmasından doğa ile toplumun dinamikleri oluşuyorsa, toplumbilimciler, bu zıtlıkları bulup, onlardan bir çıkarıma varmak görevini ne denli yerine getirmektedir? Bilginin, bir avuç seçkin insanın değil, topluma mal edildiği, insanlığın yararına olduğu gün olacak mı? Davranışlarım nasıl oluşmakta, davranışları nasıl değerlendirebilirim? Bu sorulara yanıt mı arıyorsunuz? Elinizdeki bu kitap, toplumsal yaşamın ana damarlarında yoğun biçimde dolaşan “vahşi kapitalizm” yaşam biçiminin doğurduğu yukarıdaki soruların toplumsal yapılar, insan davranışları üzerindeki etkisini, biraz da olsa, anlayabilmek, çözebilmek, yorumlayabilmek için yazıldı. Sözünü söylerken, benzer içerikli kitaplardan biraz daha ayrımlı duruyor, çok iddialı olmadan, “her şeyi söylüyoruz” demeden, ama yine de fikir vermenin ötesine geçerek…
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 693
Ağırlık : 693 gram
En / Boy : 13.5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Basım Yeri : Türkiye - İstanbul
Dil : Türkçe