Osmanli düzyazi edebiyatinin önemli örneklerinden olan Tiflî Hikâyeleri üzerine edebiyat tarihimizde degisik çalismalar yapilmasina ragmen, bu hikâyelerin nasil bir edebi tür olduguna dair kapsamli bir çalisma yapilmamistir. Bu hikâyelere bir anlamda isim babaligi yapan Pertev Naili Boratav’la birlikte, Fuad Köprülü, Ibnülemin Mahmud Kemal Inal, Mustafa Nihat Özon, Sükrü Elçin, Hasan Kavruk, Güzin Dino ve Berna Moran gibi arastirmacilar, Tiflî hikâyeleri çesitli yanlariyla incelemis ve farkli sonuçlara ulasmistir. Padisah IV. Murad döneminde geçen daha çok macera, ask, cinsellik, para gibi konularin etrafinda dönen hikâyelerde padisahin kendisinin yani sira musahibi Tiflî Ahmed Çelebi de karakter olarak yer alir. Bu edebi türe bir bütün olarak bakan David Selim Sayers ise çalismasinda, Osmanli yayinciliginin ilk yillarinda basilan kitap örneklerinden olan Tiflî hikâyelerinin, gerçekte ne olduklarini, hangi süreçten geçerek, nasil bir tarihsel baglam yüklendiklerini, hikayelerin içeriklerini çözümleyerek inceliyor. Bunu yaparken, hikâyelerin dil ve üslup özelliklerinden, konulara yansiyan kamusal hayatin kosullarina; kadin-erkek, erkek-erkek iliskilerinden, evlilik, cinsellik, ahlak vb. konularindaki tarihsel gerçeklige uzanan genis bir çerçeve çiziyor.
(Tanitim Bülteninden)