Mansûr bütün ordusuyla çıkıp el-Cezîre’ye geldi ve burada kaldı, Fırat’ı aşıp, Filistin’e geçti, herkese zulüm etti, insanlara ağır vergiler koyarak daha önce hiçbir melikin yapmadığı sorumluluklar yükledi. Bu maddi yükümlüklerden, haraçlardan bütün sanatkâr, hammal, işçi, çiftçi, hatta kabir kazıcıları bile nasibini aldı. Bela ve musibetten herkes etkilendi. Bazı insanlar
bu zorluğun etkisiyle açlıktan dolayı mezarları kazıp cesetlerin kemiklerini pişirdiler, köpeklerin etleri pazarlarda satılmaya başlandı. Kimsenin elinde para diye bir şey kalmadı, zorluk ve sıkıntının haddi hesabı yoktu. Bu kötülükten sonra veba salgını baş gösterdi. İnsanlar bu sıkıntılar içinde iken Mansûr vefat etti.