Iletisim Yayinlari Sevgi Soysal’in bütün eserlerini yayimliyor. Ilk kitap Tante Rosa, Sevgi Soysal’in ölüm yildönümü olan 22 Kasim’in haftasinda çikti. 1968’de yayimlandiginda, çocuklugu Birinci Dünya Savasi Almanya’sinda geçmis, Rosa adli bir kadinin hayat hikâyeciklerini içeren bu roman, edebiyat çevrelerini sasirtmis ancak pek de anlasilamamis. Sevgi Soysal’i 12 Mart dönemi edebiyati yoluyla taniyan okura ise hiç ulasamamis. Oysa Tante Rosa, Sevgi Soysal’i 12 Mart döneminin simge yazari yapanin yalnizca 12 Mart degil, Tante Rosa’da ilk filizlerini veren cesur bir kadinca duyarlilik oldugunun en güzel ispati. Bütün Eserleri dizisinde önce kronolojik bir sirayla romanlari yayimlanacak Sevgi Soysal’in. Tante Rosa’dan sonra sirada kadin-erkek iliskisi ve evlilik temasini isledigi romani Yürümek var. Soysal bu romaniyla (1970) TRT Sanat Ödülleri Yarismasi Basari Ödülü’nü kazanmis. Ve yine bu romani nedeniyle müstehcenlik gerekçesiyle yargilanmis. Daha sonra gelen Yenisehir’de Bir Ögle Vakti, özellikle Ankarali solcularin çok sevdigi, etkilendigi bir roman. Oradaki Ali karakteri, ideal bir devrimci modelidir; bir kusak onu örnek alarak devrimciligi ögrenir. Bir sonraki romani Safak ise Murat Belge’nin sözleriyle “devrimci Türkiye romani için çok yeni ve çok önemlidir“ çünkü “Sevgi Soysal’in olaylarin nesnelligi ve insanlarin öznelligi arasinda kurdugu diyalektik iliski, Marksist bir estetigin ürünüdür.“ Sevgi Soysal, kanser tedavisi için gittigi Ingiltere’de “hastalik-tedavi ötesi seyler yapmaya“ çalisir. Burada yazmaya basladigi romani Hosgeldin Ölüm yarim kalir. Iletisim Yayinlari’ndan çikacak Hosgeldin Ölüm’ün ardina Sevgi Soysal’la ayni dönemde yasamis ve yazmis, Attilâ Ilhan, Oya Baydar, Tomris Uyar, Adalet Agaoglu, Ahmet Oktay ve Vüs’at Bener gibi isimlerin tanikliklari eklenecek. Hosgeldin Ölüm, bu haliyle belki de bir hüzün kitabi olacak. Yildirim Bölge Kadinlar Kogusu, romanlardan sonra ilk yayimlanacak ani kitabi. Muzip bir dille yazilmis bu anilar, tefrika edilirken bazi solcularin tepkisini çekmis. Öykü kitabi Baris Adli Çocuk, 12 Mart öncesini, daha sonraki degisimi ve hastaligi konu ediyor. Yeni Ortam ve Politika gazetelerine yazdigi yazilarinin toplandigi Bakmak ise ilk öykü kitabi Tutkulu Perçem’in ardindan yayimlanacak. Yildirim Türker, bu siyasi deneme yazilarinin gazete yazari olmaya kalkmasindaki en önemli neden oldugunu söylüyor. Türker, Sevgi Soysal’in kendisi için “ilkgençliginde dünyayla arasina gerili; sefkatle harelenmis bir zekâ, isyankâr bir nese, kül yutmaz bir durustan dokunmus bir tül“ oldugunu yaziyor. Sevgi Soysal’in Iletisim’den çikacak son eseri ise daha önce yayimlanmamis oyunu Venüslü Kadinlar. Yayina hazirlanan bir diger kitap da, Sevgi Soysal’in eserleri üzerine edebiyat elestirisi agirlikli yazilardan olusan bir derleme. Genç yasta kaybettigimiz Sevgi Soysal’in bütün eserleriyle yeniden gündeme gelmesi, onunla büyümüs bir kusagin ona borcunu ödemesi, onu tanimadan büyümüs bir kusak içinse önemli bir firsattir. “...Bu isin bir baska isten ne ayricaligi var? Bir adamin paltosu için para almakla b.. için para almak arasinda ne... fark var? Bu da bütün insanca isler kadar pis. Günler geçiyordu bu uykuyla uyaniklik arasinda. Insan hiçbir seylere aldirmamaya bir basladi mi. Ne kendi durumunu ne de bütün durumlari üstünde durmaya deger bulmadi mi? Bu bir kis uykusudur ki hiçbir yaz sökemez. Ne isigi kapatip uyuyor, ne okuyor ne de sevisiyor: Yatiyordu. Bazen yorgandan ayagini çikarip saatlerce bakiyordu. Yarin yikarim ayaklarimi, yarin yikarim, yikamiyordu, ayaklarinin az kirlendigine sasarak bakiyordu. Insan geçmisini unutabilir...“(Tanitim Bülteninden)