Yukarıdaki sözü Platon söylemişti. Nobel ödüllü Eugene Wigner, "Nasil olur da matematik doğa yasalarıyla bu denli uyumlu olabilir?" diye sormuştu. Ve yine büyük düşünür Descartes, "Matematiksel olarak kanitlanamayan hiçbir seyi doğru olarak kabul etmem!" demisti. Eski çaglardan bu yana tüm bilim insanlari, filozoflar, soyut bir disiplinin dogal dünyayı böylesine kolay bir biçimde açiklamasini hayretle karsilamislardir. Dahasi matematik, zamanında bilinmeyen ve bugün varlıkları kanıtlanan atom zerrecikleri ve kozmik fenomenler hakkında da kehanetlerde bulunmuştur. Matematik bir buluş mudur yoksa keşfedilmiş bir bilinmeyen mi? Einstein'in iddia ettigi gibi matematik deneyimlerden bagimsiz, insan zihninin ürettigi soyut bir kavram olsaydi, içinde yasadigimiz dünyayi böylesine mükemmel ve kesin bir sekilde tarif edebilir miydi? Veya kehanetlerde bulunabilir miydi? Hubble Uzay Teleskopu Bilim Enstitüsü Baskani Mario Livio, Pisagor'dan günümüze dek uzanan matematiksel düşünceleri inceleyerek, aklimizi kurcalayan sorulari zekice yanitliyor. Bu harika kitap, insan zihninin derinlikleri ile bilim dünyası arasindaki iliskiyi merak edenler için essiz bir rehber olacaktir. (Tanitim Bülteninden)
Çevirmen | Berna Gülpınar |
---|
Kağıt Cinsi | Kitap Kağıdı |
---|
Baskı Sayısı | 6. Baskı |
---|
Basım Yılı | 2020 |
---|
Sayfa Sayısı | 320 |
---|
Kapak Türü | Karton Kapak |
---|