Kitapta yer alan öyküler, Cumali'nin avukatlik yillarinda edindigi vurucu gözlemlerinden kaynaklaniyor, toplumumuzun özellikle kirsal kesiminde, "Habil ile Kabil" söylencesinden beri varolan siddet yasalarinin acimasiz görüntülerini sergiliyordu. Cumali kitaba adini veren "Susuz Yaz"da edebiyat alaninda ilk kez suyun bölüsülmesinin önemine deginmisti.