1878 Berlin Kongresi sonrasında Osmanlı Devleti parçalanma ve dağılmanın eşiğindeydi. Sultan II. Abdülhamid’in 33 yıl süren saltanatı bu süreci duraklattı. Onun başarısı muhakkak sadece diplomatik ve siyasî maharetinden ileri gelmiyordu. 93 Harbi’nin acı tecrübelerinden ders alınmış, ordunun ve teçhizatının ne denli önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştı. Böylesine bir beka meselesinin çözümü ancak caydırıcı ve güçlü bir ordu ile mümkündü. Toprakları kuşatılmış, maliyesi iflas etmiş bir devletin halkından topladığı yardımlarla ordusunu nasıl yeniden teçhizatlandırdığı bu kitabın konusudur.Osmanlı askerî erkânının aldığı tedbirler çerçevesinde Almanya’dan uzmanlar getirilmiş, çeşitli teçhizat alımlarıyla beraber orduda geniş çaplı bir reform hareketine girişilmişti. Modern teknik, silah ve teçhizatla ordunun donatılması ve bunun yüksek maliyetlerinin karşılanması için II. Abdülhamid yerli kaynaklarla iki savunma fonunu, Tesisât-ı Askeriye İânesi ve Teçhizât-ı Askeriye Tertibi’ni oluşturdu. Bu fonlar savunma sanayii ve ordunun modernizasyonu için halkı da seferber ederek mali kaynak sağladı. Müslüman ve gayrimüslim ahaliden toplanan gelirler Türklerin ordu-millet dayanışmasına bu dönemden verilecek en iyi örnektir.
Sultan II. Abdülhamid’in Savunma Sanayii Fonları (1896-1902) arşiv kaynaklarından hareketle kaleme alınmış, en uzun yüzyılın son çeyreğinde, II. Abdülhamid’in öncülüğündeki savunma sanayii çabalarını tüm ayrıntılarıyla tarih okurlarına ve tarihçilere sunan bir eser.