Sufi Kitap
Önce gönül karar verir, akıl onu takip eder. Tasavvuf da insana, içinde potansiyel olarak var olan
olgunluğa erişmesi yolunda yardımcıdır. O yüzden tasavvuf ilk önce gönle yönelir. Gönül kırmak
Kâbe’yi yıkmakla eş tutulur. Çünkü Kâbe Allah’ın evi olduğu gibi gönül de Allah’ın insandaki
karargâhıdır. Allah hiçbir yerlere sığmaz ancak müminin kalbine sığar.
Bu hitap Hz. Peygamberden hatta Hz. Âdem’den bu yana vardır. Kıyamete dek de olacaktır. Bu söz
olur, ses, nağme olur; bakış, nefes, dokunuş olur; devran olur, sema olur. Kentte olur, köyde olur,
metropolde olur, uzayda olur. Çünkü sadece insanlık değil, hayvanlar, bitkiler, taş, toprak… ölesiye
dek aşk uğruna döner, farkında olsun olmasın.
SUFİ KİTAP, gönülleri mamur eden bu yolda karınca olabilmek için; tasavvuf yolunun, aşk
medeniyetinin ebedî mimarlarını ve bugünkü takipçilerini günümüz insanına ulaştırmak için var. Ve
okuyucusuyla beraber var olmaya devam edecek.
2005’te okuruyla buluşan Sufi Kitap, iki damar üzerinden yoluna devam ediyor. Birincisi, büyük, kadim
mutasavvıf ve din âlimlerinin klasikleşmiş eserlerini günümüz okuyucusunun anlayabileceği bir dille
sunmak… İkincisi, günümüzde Türkiye’de ve dünyada tasavvuf konusunda söz sahibi olan
şahsiyetlerin kitaplarını okuyucuya ulaştırmak…
Nihayetinde, iki damar da günümüzde insanlığın yaşadığı problemlere derman olabilmek amacını
güdüyor.
Hz. Mevlana’nın buyurduğu gibi “farklı şeyler söylemek lazım” ise bugün; tarihte hep olduğu gibi
tasavvuf, dünyaya farklı yerden bakmaya, konuşulmayanı söylemeye ve ‘biricik’ olmaya devam
ediyor.