Yoksulluktan öğrenimine devam edemeyen üniversite öğrencisi Raskolnikov, toplumun yaran için kuralların ve kanunların yok sayılabileceği düşüncesiyle, toplum içinde bir parazit, bir bit olarak saydığı tefeci kadını öldürür.
Toplumu bir parazitten kurtarmak adına böyle bir şeye cesaret ettiğine kendini inandırmaya çalışsa da vicdanının rahatsız edici sesinden bir türlü kurtulamaz. Bu cinayet ve kahramanın yaşadığı vicdan azabı çevresinde ''suç'' ve"ceza" kavramlarının derinlemesine tartışıldığı bu romanda,Raskolnikov 'un ikilemleri ve iç çatışmalarından yola çıkarak insanoğlunun toplumsal, ahlaki ve dini değerleri de sorgulanır. Aynı sorgulamayı kendi içerisinde de farkında olmadan yapmaya başlayan okur, Raskolnikov üzerinden yaşamını, düşüncelerini ve sahip olduğu değerleri irdelemeye başlar.