Étienne Balibar, 1980’li yılların başında öğrencilerine verdiği derslerden hareketle yazdığı bu kitapta, Spinoza’yı panteist ve rasyonalist bir okumaya sıkıştıran geleneksel yorumları reddederek Spinoza felsefesini bir bütün olarak bir praxis, bir aktivite felsefesi olarak okuma çabasına girer. Spinoza’nın başyapıtı Etika’daki toplumculluk çözümlemesini, politik bedenin temel kurucusu olarak görür. Spinoza sistemi, kendine ontolojiyi temel alan politik bir felsefedir. Kitlelerin aşkın bir tahakküm altında yönetilişi ve bireysel talepler arasında denge kurma olarak şekillenen burjuva özlü siyaset anlayışından kopuşun damarları, Spinoza felsefesi boyunca gezinir. Spinoza ve Siyaset, işte bu damarları Spinoza’nın eserleri boyunca izler. Bergson "her filozof iki felsefeye sahiptir; kendisininki ve Spinoza’nınki" der. Nietzsche, Spinoza’yı okuduktan sonra "yalnızlıktan doğan sıkıntım artık en azından iki kişilik" diyerek avunur. Althusser "ben Spinozacıyım" der, Deleuze ise Hegelci idealist diyalektiğin reformculuğunun karşısına Spinoza’nın güç ve fark teorilerini çıkarır. Balibar için, Spinoza "Marx’tan öğrenilenlerle Freud’dan öğrenilenler arasında köprüler kurma" çabasındaki kilit taşıdır. Balibar’ın çalışması, Hegel’in "veremli" bir düşüncedir diye lanetlediği, geleneksel düşüncenin unutturmaya çalıştığı Spinoza’yı "hatırlamada" önemli bir çabadır.
Orijinal Başlık : Spinoza et la Politique
Basım Tarihi : 7 2016
Baskı Sayısı : 3
Sayfa Sayısı : 174
Ağırlık : 164 gram
En / Boy : 13.5 / 19.5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Basım Yeri : Türkiye - İstanbul
Dil : Türkçe
Çevirmen : Sanem Soyararslan