Şarap, basit bir içecek midir yoksa insanlık, tarihi süreç içerisinde üzümü dönüştürürken o da insanı mı dönüştürdü? Mayalı üzüm suyu kültürü, insanlığın derin düşüncesini anlatırken kulağa imkansız gibi gelse de bir taraftan da uygarlık tarihini mi yazmıştır?
Bir içki, haz verme ilkesinin çok ötesinde sosyal dönüşümün, toplumsal örgütlenmenin, inancın katalizörü olabilir mi?
Bu soylu ve kadim içecek, kendini dönüştürürken dünyayı mı değiştirmiştir?
Bir başka anlatımla ‘’Uygarlığın ölçüsü şaraptır’’ diyebilir miyiz?
Elinizdeki bu kitapta tüm bu delice soruların yanıtları, insanlığın tarihsel yürüyüşü içinde sorgulanmış ve aranmıştır.
ECE ATAER