Yirminci yüzyilin ikinci yarisi bilimsel anlamda bir altina hücum dönemi yasadi. Fizikçiler bu dönemde atomun içyapisini belirleyebilmek için birbirleriyle yaristilar. Atomla ilgili çogu gizem açikliga kavusmus olmasina ragmen bir sorun hâlâ varligini sürüyordu: Sonsuzluk problemi. Kuantum alan teorisi temel parçacik fizigi için güçlü temeller ortaya koymus olsa da tamamen saçma bir varsayimi da beraberinde getiriyordu: bazi olaylarin gerçeklesme ihtimalini sonsuz olarak öngörüyordu. Ünlü teorik fizikçi Frank Close, Sonsuzluk Yapbozu'nda parçacik fiziginin yarim yüzyilini ve bilim insanlarinin gerçek dünyada gördüklerimizle uyusan bir teoriye nasil ulastiklarini anlatiyor. Bu teori Higgs bozonu fikrinin ortaya çikmasini sagladi. Close bir fizikçinin uzmanligi ve bir tarihçinin özeniyle sürece dahil olan kisilikleri, mücadeleyi, girilen çikmazlari ve anlik ilhamlari düzenli bir evren arayisi hikâyesinde anlatiyor. Hikâyeyi günümüze baglayan güncellenmis bu baskida, 4 Temmuz 2012 tarihinde Higgs'in "tartismasiz biçimde" bulundugunun ilan edilmesi ve fizigin bundan sonra hangi yönde devam edecegi konularini içeren yeni bir bölüm bulunuyor.(Tanitim Bülteninden)