“A kizim, sinek kadar kocan olsun, basinda bulunsun; sinek kadar olsun ama olsun...“ Nasildir mesela... Bir ayyasin karisi olmak... bir apartman kapicisinin karisi... bir tornacinin... bir cücenin... bir imamin... bir kuryenin... bir marangozun karisi... gardiyanin karisi... kasabin karisi... çok genç bir adamin karisi... ince ruhlu bir adamin karisi... bir isçinin karisi... avare bir adamin... bir adamin ikinci karisi... bir demiryolcunun karisi... bir tüccarin... bir sünepe adamin... bir emeklinin... bir oburun... bir lüzumsuz adamin... bir soparin... ilkaskinin karisi... bir saz asiginin... bir kader kurbaninin... yakisikli bir adamin karisi... bir sairin karisi... yasli bir adamin karisi... bir garibanin... babasinin karisi... ya bir de oglunun... Nasil bir yasantidir, neler hissettirir, nasil katlanilir, safasi nasil sürülür, hayalleri nicedir... Kuvvetli bir gerçekçilikle, ama mizahla, ama sevgiyle kurulmus “es durumu“ fantezileri... “Kadinlik durumlarindaki“ ezilmisligi, yoksunluklari, ama onunla beraber direnç ve “ayakta kalma“ stratejilerini de yansitan, yasama heyecani tasiyan istahli bir anlati... Hatice Meryem’den, “... karisi olma“ hallerine dair bir kinizm saheseri... (Arka Kapak)